722 EĞİTİMLERİ

Temel Maji   |   Manyetik Maji

Pozitif Enerji

SİTEYE ÜYE OLUN
ÜYE GİRİŞİ

MAJİ SORULARI

JANUS'a SORUNUZU SORUN!

SORULAR ANA SAYFA        |        SON EKLENEN SORU        |        TÜM MAJİ SORULARI

Önemli Açıklamalar        |        Soruların Kabul Edilme Kriterleri



= TÜM SORU KONULARI =

722 Ekolü ve Eğitimleri     |     Maji     |     Astroloji     |     Kuantum ve Bilim     |     Ezoterizm

Pozitif/Negatif Enerji     |     Müslümanlık     |     Farklı İnançlar     |     Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar     |     Fal/Tarot

Ruhsal Sorunlar     |     Yaşam ve İlişkiler     |     Özel İlişkiler     |     Janus

19 Şubat 2024
An-ı Daim

Selam lar Janus geri dönüsünüz beni o kadar mutlu etti ki çocuklar gibi sevindim megersem ne büyük nimetmis insanin ihtiyaç duydugunda bir kaç satir bereketli cümleler okumasi, helede bu Anaerki kaynakli ise. Biliyorsun sosyal medya tam bir YaHWeh çöplügü bütün tanitilan Ezoterik Orderlar Cemiyetler Kitaplar Uygulamalar bunlardan o kadar bunaldim ki bunlarin hepsi YaHWeh in Insana ve Güzellige dair parçaliyici yok edici vibrasyona sahip ögretileri. Bu minvalde senin gibi bir degere rastladigim için kendimi sansli addediyorum :) benimde hayat görüsümde degisiklik oldu uzunca bir süre Ezoterik bir Cemiyette bulunup kendimi gelistirmek ve Güçlenmek istiyordum her anlamda veya Okült gruplarda gelismek Güçlenmek istiyordum simdilerde bu istegim çok fazla ön planda degil hatta hiç kalmadi bunun yerine artik zihnimi egitmeyi hedefledim yani Aklimi Zihnimi egitip daha verimli daha doygun ve kendi çapinda Güçlü, Gelisen bir yasam sürmeyi hedefliyorum . Ben böylede gelisirim ve güçlenirim diye düsünüyorum su siralar. Bunun için ilk baslarda An da kalmaya yönelmeyi düsünüyorum . Katman katman bir yapida ulasmak istedigim sey .Birinci katman : An in içinde hiçbirsey düsünmeden saf Varolusu deneyimlemek. Ikinci katman : O Anda ne yapiyorsam Onu yapmak yani Akista. O Anda olmak tam ve bütün bir sekilde orada o Anda olmak olayin içinde. Üçüncü katman ise kendimi hatirlamak yani düsüncelerimin. Yaptigimin Olaylarin v.s ne oldugunu hatirlamak zihnimi izlemek
V.b. seyler ile adim adim ama mümkünse hiç strese girmeden ( ki bu nasil olucak bilmiyorum çünkü oldukça çaba gerektiren bir süreç )gayet sedidatif relax sekilde bunlari katman katman uygulamak mesela herhangi bir katmanda zorlanirsam digerine rahat olacagim bir katmana geçmek orada biraz dinlendikten sonra tekrar vites yükseltmek. Bunun çok yorucu olmasi kuvvetle muhtemel ama diger türlü hiç bir çalisma yapmadan yasasam kendime yazik edicem gibime geliyor Ezel dizsinde ki Yakisikli Serdar dan alinti :
"Ben Demirlenmeye Gelemem . Hoplicam, Ziplicam ben Hovarda Adamim Arkadas En güzel Yillarim " :)) :D yani durum böyle sevgili Janus bunlari yapmaya çalismamda ki sebep ne diye soracak olursan sunu demek isterim Insanin Deneyimleyecegi. Tek An. Bu An Bu Andan baska bir. Yer yok yani PE Celb edersekte bu Anin içinde. NE de yani Yaratim Bu An da geçmis te. Gelecek te illüzyon. Dolayisiyla ben hakkiyla bu Anda Kalirsam o zaman bu Anda Mutlulugu Zenginligi ve PE yi daha etkili ve derin bir sekilde yaratabilirim , deneyimleyebilirim, hissedebilirim yani Anin içinde bilinçli bir sekilde ne demeyimlersem sonraki Anlarda da bu seçimleri deneyimleme ihtimalim daha da güçlenir böylece Hayatima etki Oranim artar ve doyum saglarim hos bu olmasa bile bu olayi sürekli deneyimlemeye baslarsam Yaraticiyi daha Derinden hissederim diye düsünüyorum bunun için bile deger ki yaninda PE ve huzur da cabasi. Çenem acayip düstü özür dilerim çok yordum seni Hakkini Helal Et :)) Soruma geçeyim. Sence Janus yol haritam nasil olmali ? yani bunlari. Hangi sira ile yapmaliyim ? bakis açim ne olmali ? nasil yaklasmaliyim? isimi kolaylastiracak yöntemler nedir ? nereden baslamaliyim ? eger bu sorunun cevabi çok uzun olucaksa rahat bir zamaninda dilersen zamana yayarak cevaplayabilirsin :)) SELAM lar

YANIT

Merhaba sevgili arkadaşım. Beni mahcup ettiniz bu güzel sözlerinizle. İnanın bunlara layık değilim. Sahip olduğum birkaç vasıf varsa onlar rahatıma düşkünlüğüm, dikkatle bakmayı bilmem, çıkış arama azmim ve en önemlisi: kurcalamayı sevmemdir. İyi bir araştırmacıyım. İyi bir dedektifim. Agatha Christie'nin ünlü dedektifi Hercules Poirot "Cinayeti çözmek için elde büyüteç ile ayak izlerini ve sigara küllerini araştırmak anlamsızdır. Ben cinayetleri beynimin gri hücreleri ile şömine başında düşünerek bulurum" der.

Peki iyi bir insan mıyım? Kendi kriterlerime göre, hayır, değilim. Zararsızım. O kesin. Ama beyin elektriğim pozitif değil. Ancak öylesine kötü yerlerden çıktım ki, aldığım mesafe ve gösterdiği gayret, tanrım tarafımdan onurlandırılıyor. Ama hala da çok kişinin, bence sizin de, evrimde gerisindeyim.

Bizi çok, çok yakından izlediğiniz belli. Ana düşüncelerimiz ve yol başı bayraklarımıza hakimsiniz; bizim jargondan konuşan kişilerdensiniz. Bu durum ancak bizi anlayan arkadaşların yaptığı bir şeydir. Bunun için kalbi teşekkürler yolluyorum, hepimiz sevindik. Ancak bana bu güzel sözleri söylemiş ve de bize bu denli yakın olan size, hoşlanmayacağınızdan kuşkulandığım şeyler söyleyecek olmak beni üzüyor, ama hala da verebileceğim yanıt tek. Bu sayfayı bir PE dağıtma noktası olarak açmadık. Verdiğimiz yanıtlara üzülen, bizi terk eden, bunu bana yıllar sonra rastlantı eseri yollarımız çakıştığında -inanılmaz kibarca- söyleyen kimseler oldu. Yani hiç istemesek de onları üzdük. Ama bu sayfanın amacı hala da bildiğimi söylemek… Sizi de üzersem beni affedin; dostluğumuza halel gelmesin. Özetle; beklediklerinizden çok farklı şeyler söylemek zorundayım. Affedin.

Sorunuzu bir sıkıntı nedeniyle sormuşsunuz; çıkış yolu aramaktasınız. İçinde olduğunuz durumu çok başarılı biçimde detaylı olarak anlatmışsınız. Fakat bu sözleriniz, son derece dakik, sahih ve kaliteli olduğu halde, yaşam kadar majiyi de yanlış yönden ele aldığınız göstermekte. Zaten bilgi edinme adına girdiğiniz ortamlardan sizin de pek mutlu olmamanız benimle aynı fikre geldiğinizi gösteriyor.

Katmanlardan söz etmişsiniz. Bu düşüncenin temeli Kabalizmdir. Etrafta ne var, ne yok bildiğim yıllarda maji diye söylenenler (witchcraft dışında) bütünüyle Kabalistti. İzlediğim filmlerde hala aynı şeyi görüyorum.

[Bir örnek vereyim: Sherlock Holmes (2009) adlı filmde üst düzey poltikacıların bile üyesi olduğu çok güçlü bir satanik grubun lideri Lord Henry Blackwood (Mark Strong) tutuklandığında insanları lanetlemek için yüksek sesle İncil'in ünlü Vahiy bölümünü okumaktadır. Bu bölümde tanrının insanları nasıl (Nazi işkencelerini aratmayacak biçimde) işkence edeceğini anlatılır. Bölümün öznesi Şeytan'dır. Yani filmin senaristi hala bu bilgi düzeyinde kalmıştır. Oysa araştırmacılar bu bölümde Şeytan olarak gösterilenin Antik Babil Ana Tanrıçası olduğunu çoktan ortaya çıkarmışlardır. Neredeyse her filmde (örneğin The Ninth Gate'de) büyü ritlerinde yere çizilen ya da kullanılan harfler Yahudi alfabesindendir ve bilgiler Kabalisttir.
]

Adamların etkisi inanılmazdır. Hiç abartmıyorum; Dünyayı onlar yönetmektedirler. Hiç tahmin etmediğiniz doğrularınızda (ki, hepsi de öncelikle aileniz tarafından öğretilmişlerdir) onların payı vardır. Oysa majinin yapıldığı yer olan mikrokozmosun en belirgin özelliği "karmanyola" şekilde işlemesidir. Her şey birbiri içindedir. Beyninizi bu gerçeğe değil, katmanlara (evrimin de böyle elde edileceğine) şartlarsınız ilerlemeniz zor olur. Aslında ilerleyemezsiniz; ama bu ortamlar ve söylemden -gördüğüm kadarı ile- mutlu olmanız, seçtiğiniz yolun çıkmaz olmasına karşın ileriye götürür; çünkü ilerlemenin tek yolu istediğini (diğerlerinin alanına girmeden) yapmaktır. Yani ilerlerseniz bu yolda zorlansanız da eğlendiğiniz için olacaktır.

[Bu arada yakışıklı Serdar kim bilmiyorum ama sözleri güzel… yine de benden ona tavsiye: En güzel yıllarının ne zaman olduğu asla bilinmez. Ben hayatımın hiçbir döneminde bu yaşımdaki kadar pozitif, keyifli, mutlu olmadım. Sözlerim yeminim altındadır.
]

Bu an, ya da moda tabiri ile "an'da kalmak" bize göre kısmen doğru. Gelecek ve geçmiş mikrokozmosta yok, tamam; ama içinde olduğumuz ve son nefesi üflemeden içinde olmak zorunda olduğumuz makroda var. Bu yüzden daima geçmiş ile ilgilenilmemesi gerekse bile (ders-mers almaya gerek yoktur, yaşananlar zaten bilgi olarak kalmıştır, kurcaladıkça hatalı ve silinmesi gereken anlar aktif kalırlar), geleceğe az da olsa önem vermek lazımdır.

Doğrudur; PEye sahipseniz o size (ona tanrı da diyebilirsiniz) güzel bir hayat verir; ama gelecek adına biraz hesaplı, önlemci, dikkatli, sağduyulu olmak da PE celp eder; çünkü bu nitelikler erdemdir. Tanrı, ya da PE, gökten canının istediğini dağıtan bir tiran değildir. Ona ne denli yakınsanız, ona ne kadar benzerseniz, ondan o kadar "nemalanırsınız". Hayata reel ve fizik gerçeklerle bakmak yolu şaşırmaktan kurtarır.

"Anda Kalirsam o zaman bu Anda Mutlulugu Zenginligi ve PE yi daha etkili ve derin bir sekilde yaratabilirim , deneyimleyebilirim, hissedebilirim yani Anin içinde bilinçli bir sekilde ne demeyimlersem sonraki Anlarda da bu seçimleri deneyimleme ihtimalim daha da güçlenir böylece Hayatima etki Oranim artar ve doyum saglarim hos bu olmasa bile bu olayi sürekli deneyimlemeye baslarsam Yaraticiyi daha Derinden hissederim"
Bu düşünceler, yani güzel bir hayat için bu ölçüde plan program bize hiç uygun değil sevgili kardeşim. Bilakis, bu ağır düşünceler -ki, sanırım artık çok moda- size PE değil, NE celp ettirir. Hepsinin ötesinde, bu kadar detaylı yöntem ve metotlarla ilerlerken anda kalmanız de hayli zor.

PE en çok -beni lanetleyecek çok kişi olacak ama hala da gerçek bu- "boş verip, rahat yaşayarak, kafaya bir şeyi takmayarak" elde edilir. Ama hemen altını çizeyim: Bu yaklaşım çapaçul, gevşek, başıbozukluk demek değildir. Buna "aklı başında bir rahatlık, hatta aldırmazlık" ya da "dikkatlice ilerlerken olayları fazla büyütmemek, düşünmemek" diyeyim. Ve en önemlisi bir majisyen beynine sahip olmak; olumsuzluklar karşında düşünüp, içsel konferanslar vermek, akılcı çıkış yolları aramak yerine; ANINDA beyni pozitive etmeyi öğrenmektir.

Bu bir büyücü yeteneğidir. Modern büyücüler, ne drudiler gibi uzun sakallı ve dev kazanlarda concoction hazırlayan erkekler, ne de witchler gibi, otlar, taşlar, şarkılarla büyü yapanlardır. (Sözlerimde hiçbir aşağılama yoktur. Her yol kendine uygun olan için en iyisidir.)

Zihninizi aslında sadece bu şekil -yani anında PE celp edecek- şekilde eğitmek gerçek majisyenliktir ve gerisinde bilimsel bilgi yatar. Paralel evrene nano saniyede dalga fonksiyonunu bilinç ile çöktürerek atlanır. Bunun da ötesinde; maji en kolay şekilde acayip ve karmaşık metotlar, ya da basmakalıp egzersizlerle değil, inançla yapılır. Fransızların sözü gereği "Dağı yürüteceğine inanan yürütür". Dağı yürütememe nedeniniz, bebekliğinizden beri aileniz, eğitiminiz, medya, kitaplar ve arkadaşlarınız tarafından dağın yürütülemeyeceğine inandırılmanızdır. Ne acıdır ki bu alan çok köklü olduğu için silinemez… kimse dağı yürütemez. Bu yüzden paralel evrene atlatanın majikal beyin mi, yoksa majikal beynin atlatacağına inanan bilinç mi olduğuna kimse karar veremez.

Basit ve gerçek çözümlere yakın olmama nedeniniz, negativite tarafından boşvermenin aldırmamanın "salaklık" olduğu ve de boşvermekle dikkatli olmanın bir arada yaşanmasının mümkün olmadığına bebeklikten beri inandırılmanızdır.

Evet; beyin eğitimi esastır.

Hayır; beyin eğitimi savunduğunuz (ve milyonların savunduğu) şey değildir. Eğer milyonların savunduğu doğru olsaydı, dünyada milyonlarca mutlu insan olurdu, oysa bilim bile "İnsan ömrünü uzattık ama mutluluk vermeyi beceremedik" demektedir.

Yaşam gerçekte hem kolay, hem de mucizeler diyarıdır; şeytan aldatması yüzünden buna inanılmadığı ve yanlışlara kurtuluş adına sürekli batağa saplanıldığı için bu kolay gerçek, yani hayatın güzel ve mucizelerle dolu olduğu gerçeği görülemez.

Serdar beyi çekici bulmanız sizde de bu özelliklerin olduğunu göstermekte. İnanın: Bu özellikleri (Serdar beyin özelliklerini) dikkatli ve önlemci biçimde sentezlemek mümkündür. Boş vermek, rahat olmak ve hem dikkatli, hem aklı başında olmak… İŞTE BU BİRLEŞTİRMEDİR. İnsanlardan saklanan bilgidir. İnsanlar sürekli ya ona, ya buna itilirler. Meşhur "tarafını seç" söylemi tam bir şeytan tuzağıdır. Serdar bey gibi olmak için "anda kalmak" lazım değildir. Kişi anda kalmadan, güzel bir planlama ve bazı önlemler/özverilerle son derece çılgın olabilir.

[İzin verin kendimden örnekleyeyim; kriter olmadığımın bilincindeyim, ama soru sorulan, ne düşündüğü merak edilen biri olma hasebi ile belki de önemli bir örneğin: Elimden geldiğince İstanbul beyefendisi olmaya özen gösteren biriyim. (Beyefendiliğin eski İstanbulluların tekelinde olduğuna inanmak saçmalıktır. Kendi aileme benzeyen kuralların işlediği ailelerden biri bir hanım arkadaşımın -kendisi ödüllü bir yazardır- Malatya kökenli ailesidir.) Sosyal yaşamda ileri yaşta olduğunun bilincinde, tradisyonel giyimli yaşlı bir erkeğim. Ama bu gerçeğim benim tanga ile ücretli erotik dans yapmama engel değildir.

İşte bu da bir birleştirmedir. Seks ile seçkinliğin, kuralsızlıkla disiplinin, marjinallik ile tutarlı bilginin "olamaz" denilen birleşimdir. Cinsellik ile para kazananların düzeysiz ve/veya boş kafa olmasının gerekmediği gibi; çılgın ve marjinal kimlikler son derece tutarlı ve disiplinli karakterler sergileyebilirler.

Herkesin içinde bir pagan dancer ve bir Altar Baykal vardır, benimki gibi dansçı ve Altar modelinde olmasa da... Saklı kimliği korkusuzca üstlenmektir (tabidir ki kimsenin alanına girmeden, dikkatle ama korkusuzca, alınacak darbelere hazır olarak, yani ÖFKE TEPKİSİ VERMEDEN üstlenmek) kişiyi Şeytan'ın esaretinden ASIL kurtaracak olan.

Bu birleştirme Şeytan'a, ya da üzerimize yığılan makrokozmos kurallarına gerçek başkaldırmadır.
]

Toparlayayım: Ben de Serdar gibi hoplayıp zıplıyorum. Umarım benden çok hoplayıp zıplıyordur. Kesinliğe dayalı gelecek planım yok. Arzularım, bir ana hedefim, odaklandığım manzaralar var… Buna rağmen ana hedefimden vaz geçmesem de (bana "Tapu ve Kadastro"da yüksek maaşlı iş bulan tanrıma bile "Yok... buraya kadar, ben kralımı bu kadar severim" diyecek negativitem var. ), yönlendirileceğim farklı alternatifleri üstlenmeye, isteklerimi esnetmeye, değişik yollara girmeye hazırım.

Ancak şurası önemli: ÇOK DİKKATLİYİM! Çevreme (geleneksel doğrulara) saygılıyım (kesinlikle siz saygısızsınız demiyorum, aman yanlış anlaşılmasın). Hiçbir zaman "her ne olacaksa vız gelir" havasında; "Ben anı yaşarım" düşüncesinde değilim. Biliyorum ki kötü şeylerle karşılaşmak son derece mümkündür… burası makro. Aşırı dağılmak da, hayatı kesin planlarla kasmak kadar zarar verebilir.

" Çenem acayip düstü özür dilerim çok yordum seni Hakkini Helal Et :))"
Hak ne demek güzel gönüllü arkadaşım; bin kez helal-i hoş olsun. Bizlerin görüşünü merak ettiğiniz için medyun-u şükranız.

Ve son sözüm: Bence içinizdeki kuralsız adam, doğmak için sizi iteliyor. Kim bilir? Belki de Yahveh'in insan cinsinin kadınına laneti olan acılı doğumu beklemeye gerek yoktur; bir sezaryen vakti gelmiştir.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -