Majide aile geçmisi, kültür ve kökenlerin önemi

YANIT

Alıntılarla ilerleyelim:

" Maji'de yerel enerji odaklarinin etkisi hakkinda düsünceleriniz neler."
Güzel bir soru bu… Açıkçası uzun yıllar önce Bülent Kısa ile görüş ayrılığına düştüğümüz bir konu. Ben kendimin ve Bülent'in fikrini yansıtayım, ama bence -ben inanmıyor olsam da- Bülent'in fikri daha geçerli olabilir; çünkü benden çok daha okültistti. Bizler okültten çok bilime yakınız. Bu sözlerimin gerisinde "okült ikincildir, değersizdir, ya da daha değersizdir" benzeri bir "dokundurma" hiç yok. "Taş yerinde ağırdır".

722ye göre majikal enerjilerle (isterseniz bunlara cin de diyebilirsiniz) yörenin bağlantısı ya da ilgisi yoktur. Bizim sistemimizin temelinde mikrokozmos olduğu için doğrularımız bu uzay gerçekleri ile ilgilidir ve söz konusu evrende aralarında ışık yılları olan gerçekler bile dolanabilmektedirler; uzamsal yakınlığın hiçbir anlamı, önemi yoktur. Bu görüş kanıtlanmıştır, ampirik bilgidir. Maji -yine altını çizeyim, bize göre- karmakarışık ve kuralsız bir evren ile kontak, bu kontaktan gerekli enerjileri bulup çıkarma ve onlarla beyni senkronize etmektir.

Süptil enerjiler kadar, EM radyasyonların da uzayzaman ortamında sınırlanamayacağı düşüncesine internet aşklarını örnek verebilirim. Aşk ve çekim gerisinde -standart anlayışa göre- gözlerden giren fotonlar ve burundan giren feromonların etkin olduğu inancı vardır. Oysa birbirini güneş (ya da Ay) altında görmeyen nice kişi internet ortamında birbirine bağlanabilmektedir. Bu gerçeğin nedeni bağlanmanın gerisinde EM alan olduğu ve EM alan radyasyonlarının ışık hızında ilerlemesi vardır. Kısaca 722ye göre, kontak sadece aynı coğrafyalarda olanlarla değil, global şekilde vardır.

Bülent ise bu düşüncede olmamıştır. Onunla bu konudaki tartışmamızın arasından 37-38 sene geçti, dediklerini ne yazık ki net olarak anımsamıyorum, ama son noktayı şu düşünce ile koymuştu: Bir yatırın bile kendi "atmosferinde"ki bölgeden yararlandığını (bizim söyleme göre rezonans yaptığını), o kabir başka yere taşındığında bile kontakta kopuklar olacağını söylemekteydi. Zaman içinde bölgeler arasında büyük mesafe yoksa kontak yeniden kurulabilecekti; ama hala da eylem riskliydi.

Bu düşüncenin kaynağı satanizmdir. Satanizmde ülkeler birbirinden ayrılmıştır ve her birini yöneten bir demon vardır. Örneğin Türkiye'yi Belial yönetmektedir.

[Meraklısı için ekleyeyim: Belial, Eski Ahit'in (Tevrat) "Süleyman'ın Özdeyişleri" bölümü, 6. kısım, 12 ayette yer alan ünlü bir şeytandır. Ayet Türkçeye "Ağzında yalanla dolaşan kişi, Soysuz ve fesatçıdır" şeklinde çevrilmiştir.

Ayet, King James verisyonunda
"A naughty person, a wicked man, walketh with a froward mouth" biçimindedir.
Naughty, "yaramaz" demektir.
Ancak bu ayette naughty kelimesi yerine genelde "worthless" sözcüğü kullanılır; worthless değersiz demektir.

Özgün çeviri ister soysuz, ister yaramaz, ister değersiz olsun, İbranice (orijinal) King James versiyonunda İbrani harfleri ile b?-lî-ya-‘al şeklinde yazılmıştır.
]

Bu düşünceden yola çıkarak "Ülkeleri yöneten varlıkların bulunması, mistik enerjilerle coğrafya arasında bağlantı olabileceğini düşündürüyor" postulasına varabiliriz.

Eğer Bülent düşüncesinde yanılmadı ise bu durumun nedeni -zikrettiğiniz gibi- belli topraklarda belli enerji noktaları olduğu düşüncesini çağrıştırmakta ve doğrulamaktadır.

Yeniden kendi ekolümüze döneyim: Bize göre söz konusu varsayım sınırlayıcı bir yaklaşımdır ve kuantum uzayı ile örtüşmez.

Gördüğünüz gibi, tradisyonel okültizm ile ilerlemeye başladığınızda bilim ile çatışmamanız mümkün değildir. İşte bu nedenle okült ile bilimi el sıkıştırmaya (anlaşmak manasında olmasa da, "tanışma el sıkışması" da değerlidir) çalışıyoruz.

" Türkiyenin her bölgesi ile ilgili bilgim olmasada eminim Türkiye içinde geçerlidir aynisi."
Anadolu ya da Trakya antik majisi olduğunu düşünmüyorum. Türkler sonrası İslam temelinde bir büyücülük kültürü var, ancak siz onlarla ilgili değilsiniz sanırım. Anadolu'da antik zamanlarda -bildiğiniz gibi- paganizm hakimdi. Sanılanın aksine paganizmde büyü minimize durumdadır. Paganizmi her adımı bir anlamda doğa-tanrıcı büyüdür. Bu yüzden çerçevesi çizili metotlar, sektler, çövenler gelişmemiştir. Anadolu ve Trakya'ya -Avrupa'yı kasıp kavuran- nice kadının alevlere atıldığı, insanların akıl almaz işkencelere tabi olduğu satanizm (ki, şeytanın suçlanan kişileri mi, yoksa cezalandırıcıları mı etkisi altında tuttuğunu anlamak zordur) binyıllarca girmemiş, batılılaşmamızla kültürümüze adım atabilmiştir. Bu yüzden sorunuza yanıt vermem korkarım ki -kendi bilgi çerçevemde- mümkün değil.

" Sizdede görüldügü gibi ailede bir veya birden çok kiside bu tarz konularda yetenekli kisilerin olmasi(hatta bazilarinin majisyen olmasi geçmiste) sizce önemli birseymidir?
Evet, bence çok önemlidir; çünkü gerisinde kalıtım, yani bilim vardır. Benim ailemde -site izleyicisi olduğunuz sorunuzdan anladım ve bunun için teşekkür ediyorum- büyücü, spiritüalist ve satanist, hatta din adamı kişiler var.

(Editörün notu: Bu konuda bilgi edinmek için Janus'un Obsede Olma Hikayem adı dizi yazısını okuyabilirsiniz.)

Din adamı kişi, babamın dedesidir. Ondan sitede söz ettim. Cumhuriyet sonrası din adamlarının Atatürk tarafından "toplatıldığı" iddia edildiği süreçte, subaylar hasseten evine gelmişler "Rahat olun hoca efendi, sizin gibi ulema ile işimiz yok, size bu konuda bilgi vermeye geldik" demişlerdir.

(Editörün notu: Bu konuda bilgi edinmek için Janus'un Osmanlıyım ve Atatürkçüyüm adı yazısını okuyabilirsiniz.)

722 sistemi ve reenkarnasyon gereği, onların alanının sentezi alanı ile senkronize olacak bir ruhtum, onun için bu kaderde çöktüm ve Janus oldum. Bu durum ise 722 sisteminin de -coğrafya ile olmasa bile- atalar ile bağlantıyı kabul etmesi manasındadır. Irk ise en köklü atalar olduğuna göre, coğrafyadan etkilenmiş olduğunuza pek inanamasam da, coğrafyadaki ataların alanları ile bağlantınızı kabul etmememe olanak yok.

" konularda kisi sizce öncelikle kendi kültüründe bulunan sistemleri mi incelemeli yatkinligi daha çok olabilecegi için?"
Bence kural koymak hatalıdır. İnsanalar rahat bırakılırlarsa (beyinlerine hata dolu doğrular embed edilmezse) kendilerine en uygun seçimleri bulabilecek yetenek taşımaktadırlar. Bu yüzden kişiye en doğru gelecek (en kolay başarı sağlayacağı) yol ona iç sesi tarafından fısıldanır. Bana sorarsanız herkes öncelikle bu fısıltıyı dinlemelidir. Söz konusu ses ona bambaşka (bilinmedik, alışılmadık, yabancı) ekolleri önerebileceği gibi, atalarının ve ırkının (hatta coğrafyanın ) geleneksel doğrularına da yönlendirebilecektir.

" Benim ailemdede ayni bu sekilde bir majisyen var geçmiste."
Eğer majiye merakınız varsa bu çok büyük bir şans, sevinilmesi gerekli bir kazanım, başarı miktarını kesinlikle artıracak bir birikime sahip olarak doğmak demek. Birçok majisyen okurun şu anda size gıpta ettiklerine eminim.