722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

REENKARNASYON, ÖLÜM ÖTESİ ve RÜYALAR

SORULAR ANA SAYFA | TÜM REENKARNASYON, ÖLÜM ÖTESİ ve RÜYALAR SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Geçmiş yaşamdaki kimlik ve bu yaşamda nasıl davranılması gerektiği hakkında -astroloji bazında- bilgi almak için Ay Düğümleri adlı yazı dizisine başvurabilirsiniz.


Reenkarnasyonun varlığı ve nedenselliği hakkında -bilim bazında- bilgi almak için Reenkarnasyon ve Kuantum adlı yazı dizisine başvurabilir;
ya da yazıyı baştan okuyablirsiniz.


19 Şubat 2018
Cennet ve cehennem nedir?

Ölüm nedir? Cennet ve cehennem neresidir?

YANIT
Multiverse (Çoklu Evrenler) hipotezlerinde tartışıldığı gibi evrenimiz milyonlarca zar şeklindeki farklı soap bubble'ın (sabun köpüğünün) var olduğu bir ortamda yer alan bir soap bubble’dır. (Yani sınırsız sanılan evrenimiz sadece bir çok evrenlerden biridir.) Max Tegmark bu yüzden “Bizler sabun köpüğü çocuklarıyız” demektedir. Bilim adamları bu evrenlerin bulunduğu ortak ortamı “deniz” şeklinde nitelemekte ve “evrenler bir çeşit deniz içinde yüzmektedirler” benzeri terimler kullanmaktadırlar.

Brian Greene
"Çoğalan evrenlerden oluşmuş sürekli genişleyen bir denizde yani bir çoklu evrende yaşıyor olabiliriz."

Söz konusu evrenlerin “bölünmüş tamlık”ın parçaları olduğunu düşünmek zor değildir. (Bölünen Evren konusunda bilgi sahibi olmak için tıklayın!)

Evrenlerin yüzdüğü deniz ise yaratıcı, Allah, Brahma, Şiva, Kibele, cennet, beynimizde kuantum uzayındaki bir süperpozisyon, ya da ne ad verirseniz odur. Her bir isim, sinesinde farklı bir öğreti taşıdığı için seçim gönül işidir... ama buna rağmen gösterdiği hedef tektir.

Sözün kısası cennet, soap bubble’ların yeniden bir ve tek olduğu ortamdır ve "iyi insan" denilen kimseler dinsel ritüelleri tatbik ettikleri için değil, öncel bütünlüğü içlerinde tesis etmiş kimseler oldukları için “cennetlik”tirler. (Dinsel ritüeller bu tamlığı oluşturacak olabilir, ancak bu bir şart değildir.) Yani iyi insanlar, içsel bütünlükleri YÜZÜNDEN otomatik olarak benzer vibrasyon ortamı olan daha genel bir tamlığa (cennete) çekileceklerdir.

Varsayıma göre henüz bölünmemiş evrenlerden (denizlerden) söz etmek mümkündür ve bu ortamları -bölünmemiş oldukları için- cennet olarak adlandırmak yanlış değildir. Söz konusu ortamlar ise ışık hızının ötesindeki diyarlardır ve oralara vakitsiz (zamanımız gelmeden) varamama nedenimiz maddenin ışık hızını geçememesidir. Söz konusu cennetler eğer varsa, bunları ışığı yutan kara deliklerin ötesinde olduğu düşünülen beyaz deliklerde aramak gerekir.

Cehennem neresi sorusuna gelelim:

Bizler cehennem diye bir yerin olmadığına inanıyoruz. Öncel ve tek gerçek iyilik olduğuna göre kötülük diye somut bir şey yoktur; kötülük sonradan -bölünme ile- oluşan bir durum, yani bölünmüşlüktür. Bu yüzden kendine özel bir diyarı, alanı, krallığı, mekanı yoktur. O sadece böldüğü zaman, böldüğü kadar yerde var olabilir. Sözün özü; diğer alemde kötülerin ülkesi olan, ya da kötülerin atılacağı bir özel yer yoktur.

Ancak cehennem vardır!

Anlatılanları biraz daha "sahihleştirmek" adına konudan biraz ayrılalım ve gözlerimizi fotonlara çevirelim: Herms Romjin’in araştırmalarına göre fotonlar bilinci yaratan enerjiyi taşırlar. Kişi bu enerjiyi beyne alır, beyindeki -kendi EM dalgalarının yapısına göre oluşturduğu modellere göre- yorumlayarak bir sonuç yaratır. Buna bilinç denir. (Pozitif ya da negatif enerjiyi envoke eden bu sonuç, yani bilinçtir.)

Ruh, kuanta’nın, kuantum uzayındaki embed enerjilerle “halvet olması” (karışıp yaratılması) ile oluşan bir dalga fonksiyonudur. Ancak her kuantum varlığı gibi hem parçacık, hem dalgadır. Yani beyindeki modellerle bilinci (hayata bakışı) yaratan bu “dalga olan karışım”dır.

Bu karışım “holografik ortamı değiştirme” adını verebileceğimiz ölüm sonrasında yok olmaz. (Bu konuda detaylı bilgi için Dr. Kenneth Ring araştırmalarına başvurulabilir.) Diğer evrene (farklı bir hologram ortamına) geçer ve yapısına göre ya yukarıda cennet olarak anlattığım mekana senkronize olur, eğer olamayacak frekansta ise bölünür.

Ne kadar bölünmüş ise o kadar acı çeker.

O artık cehennemdedir.

Bu yüzden dünyada da kötü insan değil, çok bölünmüş olan, bu yüzden çok acı çeken insan vardır. Acı, kötülüğün -korkudan bile öncel- frekansıdır.

İyilikçi bir felsefenin ürünü gibi dursa da aslında giderek formülleri yazılmaya başlayan bir fizik olayı dile getiren bu sözler ve özellikle cehennemde yanma ihtimali insana hayli ürkütücü gelse de aslında fazla da korkulacak bir yanı yoktur; çünkü tam bir orta nokta olan madde evreninde doğabilen (yani orta noktaya çekilecek yapıda olan) her canlı -kendi içinde, ya da dış dünyada çok büyük bir bölücülük yapmadığı takdirde- cehennemden bir anlamda kaçmıştır. Bu evrende doğmuş kişilerin başına gelecek en büyük felaket ise (ki, bu durum cehennem olarak nitelenebilir) bir daha, bir daha, bir daha bu dünyada doğmak ve sürekli -orta nokta olsa da bölünmüş bir ortamda- kalmaktır.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -