|
DESC. TERAZİ BURCUNDA
| Yazı: |
|
O BİR TROUBADOUR1
TÜM DESC.LER İÇİN ORTAK GİRİŞ
Desc. (benim yorumuma göre) sizin 180 derece ters kimliğiniz, bu yüzden diğer yarınızdır. 722 Sistemi, Bölünmüş Evren teorilerine göre evren ortadan bölünmüş olduğu için zıtlıklar birbirini çeker. Aslında zıt olan benzeşmediği için mantıken birbirini itmelidir. Makrokozmosta zıtlıkların çekme nedeni, zıt sayılanların bütünün parçası, yani aslında aynı şey olmaları, yeniden bütün olmaya uğraşmalarıdır.
Desc.’den yararlanmak adına desc. burcu yorumlarına takılmamak gerekir. İnsanların karakteri öz burç dahil, farklı kompakt konumlara bakarak değil, haritayı topyekun yorumlayarak (bilgileri birbiri içinde eriterek) çözümlenebilir. Örneğin Koç burcunda olan biri, eğer haritasında Koç zayıf, ama Terazi güçlü ise, kendi burcunun zıttı bir karakter sergileyebilir. İşte bu yüzden haritanın tamamı incelenmelidir.
Oysa astrolog değilseniz ve/veya tanımak istediğiniz insanla doğum bilgilerini isteyecek kadar samimi değilseniz onun haritasını çıkaramayacağınıza göre desc.’i burca göre değil, aşağıda vereceğim yoruma göre algılamanız yararlı olacaktır.
YORUM
Asc.'ınız olan Koç, anaerkil mitolojide erkek burcudur… çünkü yöneticisi olan Mars, erkekliği temsil eder. O kadar ki, sembolü tıpta (bilimde) erkekliği ifade etmek için kullanılır. Oysa androjen yarınız, kadınlığın burcu olan (ve yöneticisi Venüs’ün sembolü tıpta -bilimde- dişiliği ifade etmek için kullanılan) Terazi’dir.
Sözün özü bu konum aşk ve sekste en önemli iki kriter olan dişilik ve erkekliğin (ezoterik açıdan “dişi ve erkek olarak bölünmüş iki yarı"nın) bir diğer deyişle temel bölünmüşlüğün uzlaşma, yeniden bütünlenme çabasıdır (hatta belki de savaşıdır).
Birçoklarının özlem ve belki de kıskançlıkla bakacağı bir partneriniz vardır: O çekicidir, zariftir, insanları ve özellikle sizi mutlu etmeye odaklıdır. Aşka olduğu kadar sekse de romantik duygularla yaklaşacak kadar incedir. Hepsinin ötesinde -sahip olduğu güzel nitelikler yüzünden çevresinde çok aday olsa da- seçtiği kişiye, yani size sadıktır.
Böyle bir eşi kim istemez?
Siz!
Evet; siz belki de böyle bir partner istemiyor olabilirsiniz!
Siz; onun duygusallığını, sanatçılığını, sergilediği diğer değerli özellikleri -bunlar her ne kadar pozitif olsalar da- kendi eylemci, aktif ve ani özünüze bir engel, hatta belki de bir düşman olarak görebilirsiniz. Siz, standart şekilde anlaşıldığı biçimi ile mutlu olmayı pek istememektesinizdir. Sizin mutluluğunuz çarpışmakla geliyor olabilir.
Bu durum ise ciddi bir sürtüşme ve çekişme ortamı yaratabilir.
Ben bu konumu seksten, aşka, lüksten, şölenlere değin nice şeyi Yunanlı kahraman Odysseus’a sunan, karşılığında sadece adasında kalmasını isteyen Kalipso (Calypso) ile Odysseus’un ilişkisine benzetirim. Sonuçta Odysseus ona sunulan benzersiz ayrıcalıkları elinin tersi ile itmiş ve eski hayatına dönmeyi seçmiştir. Aslında o -sözde- evini özlemiş olsa da, gerçekte Kalipso’nun ona verdiği hayattan kaçmak, savaş ortamına dönmek istemektedir.
Bu yapı, evde mutluluk arayan geleneksel kadın ile iş hayatında tatmin olan geleneksel erkeğin evliliklerindeki geleneksel sorundur.
Siz hareket, heyecan ve serüven ararken, partneriniz uyum ve denge peşindedir. İlginç olan ise ona uymadığınız sürece kişiliğinizde denge kuramayacağınızdır. Belki denge kurmanın, yani dengeli bir kişilik sahibi olmanın, gerekliliğine inanmamaktasınız. Oysa bilmelisiniz ki, androjen yarınıza uyum sağlamaya çalışmak, sizin ani ataklarınızın getireceği kayıpları engelleyecektir; çünkü size gereken sabır, sakinlik ve sağduyu bol miktarda androjen yarınızdadır.
Son olarak şunu unutmayın: En başarılı serüvenciler gözü kara karakterler değil; köklü ve kontrollü kimliklerdir. Androjen yarınızla uyum sağlamanız ise sizi dengeleyecek ama eşinize benzetmeyecek, kendi sınırlarınız (yapınız) içinde evrimselleştirecektir.
Zaten desc. kimlierinin işaret ettiği androjen yarılar sadece bunu yapmak için vardırlar.
DİP NOTLAR
[1]
13. yüzyıl kültüründeki gezgin, romantik şair. Kulelerdeki prenseslere aşağıdan sazı ile serenat yapan sanatçı aşık.
| 
