AY DÜĞÜMLERİ NEDİR?
Yazı: |
|
Bilindiği gibi yıldız haritası kişiye özeldir. Doğum gün/ay/yıl/saat/kent bilgileri tam olarak bilinmiyorsa kesinlik içeren, sağlıklı bir harita çıkarılması mümkün değildir; çünkü -örneğin saat bilinmiyorsa- o harita artık kişiye özel değil, o gün/ay/yılda, o kentte olanların ortak haritası olacaktır.
Karakter analizi için bu denli detaylı veri gerekirken, insanların kişiliklerini 12 burç bazında yorumlamanın hatası ortadadır. Ancak burç yorumlarının gerisindeki gerçek olan pop kültür, somut ve kesin doneler bazında bilgi alışverişi değil, insanların keyifli, neşeli -değim yerinde ise- “hoppa” bir ruh hali içinde olmalarını hedefler (ki, bunda da bir yanlış yoktur). Bu yüzden gerçek harita çıkartma olanağı ve yorumlama bilgisi bulunmadığı şartlarda dileyen burç yorumları ile yüzeysel kişilik analizleri yapıp hoşça vakit geçirebilir.
Oysa herkes, sadece haritalarla elde edildiği sanılan değerli bir bilgiye astrolojik harita çıkartmayı bilmese de -sadece doğum gün/ay/yıl bilgilerine sahip olarak- ulaşabilir!
Sözü edilen bilgi ise geçmiş yaşamlar, bu yaşamlarda yapılan hatalar, yaşanılmakta olan yaşamda yapılması gerekenler hakkındaki bir ilim olan reeankarnasyon bilgileridir. Özetle, doğum gününü ve yılını bilen herkes geçmiş yaşamı ve bu yaşamında yapması gerekenler hakkında bilgiye sahip olabilir.
Haritada, geçmiş enkarnasyon ve yaşanmakta olan hayat hakkında bilgi veren iki nokta dilimizde “Ay Düğümleri”, uluslararası astrolojik kullanımda ise Moon’s Nodes (sözcükler İngilizcedir) adını alırlar.
İsminden anlaşılacağı gibi bu iki nokta Ay ile ilgilidir ve teknik şekilde söylemek gerekirse “Ay yörüngesinin ekliptiği kestiği iki noktadadır”.
Bu sözleri biraz açalım:
Ekliptik, Güneş yörüngesine verilen addır! Oysa bilindiği gibi Güneş'in yörüngesi yoktur; çünkü Güneş, Güneş sisteminde tam ortadadır ve yörünge, Güneş Sistemi cisimlerinin güneşin durumuna kıyasla yaptıkları harekete verilen addır. Yani planetler sabit olan Güneş çevresinde döndükleri için sadece planetlerin yörüngeleri vardır.
Buna karşın dünyada olan bizler Güneş'e bakınca dünyanın değil, Güneş'in dünyanın (yani bizim) çevresinde döndüğünü sanırız. Güneş'in çevremizde döndüğünü sandığımız yol (aslında Güneş etrafında biz dönmekte olsak da) ekliptik adını alır.
Ay'a baktığımızda onun da çevremizde döndüğünü görürüz, ki, bu görüş doğrudur; çünkü Dünya etrafında dönmekte olan Ay’dır ve bu yol "Ay'ın yörüngesi"dir.
Ay Düğümleri ise Ay'ın yörüngesi ile, Güneş'in yörüngesinin birbirini kestiği iki noktaya verilen isimdir.
BU durum eski astrolojide bir ejderhaya benzetilmiş ve düğümlerden birinin ejderin başında, diğerinin kuyruğunda yer aldığı varsayılmıştır.
Kuzey Düğümü Güneş'in ekliptiğin güneyinden geçerken Ay'ın yörüngesini kestiği noktadır; "Ejderin Başı" (ya da Caput Draconis, Anabibazon) şeklinde isimlendirilir.
Güney Düğümü ise Güneş'in ekliptiğin kuzeyinden geçerken Ay'ın yörüngesini kestiği noktadır; "Ejderin Kuyruğu" (Cauda Draconis, Catabibazon) adını alır.
Reenkarnasyona göre geçmiş yaşamlarda yapılan hatalardan arınmak adına bu dünyada bedenlenilir. Bedenlenme ile geçmiş yaşamda kazanılan başarılar, yetenekler, üstünlükler, iyi huylar vb. de ruhta yeni yaşama aktarılmaktadır. Ancak hatalardan sakınmak, onlara yeniden düşmemek bu yaşamda da hala zordur; çünkü evrimin yegane yolu “acı veren engelleri aşmak” şeklinde özetlenebilecek bir durumdur. Bu yüzden insanlar -hayatta kalma içgüdüsünün verdiği- “acıdan kaçma” eğilimini hatalı kullanırlar ve ilerlemeleri gereken yola girmemekte direnirler; önceki hayattan getirilen yeteneklerle kalmayı yeğlerler. Bildikleri yerde rahat ve güvendedirler. Oysa bu rahatlığa gömülmenin adı acıları aşamayacak, gelişemeyecek ve bu dünyaya sürekli gelip giderek asıl kaderin var olduğu ve dinsel literatürde “cennet” olarak adlandırılan yere ulaşamamak demektir.
Astrolojik inanışa göre ilerlenmesi gereken yolu gösteren nokta Kuzey Düğümü, sahip olunanları gösteren nokta ise Güney Düğümü'dür.
Bu yüzden Güney Düğümü rahat ettiğimiz ve ayrılmak istemediğimiz yerdir. Ancak bu konumda aslında hiç de sandığımız kadar huzurlu değilizdir; genelde bir gizli kaygımız, güvensizliğimiz vardır. İçimideki ses “ilerle, asıl rahatlık ve mutluluk burada değil, ileride” demektedir.
Kuzey Düğümü'nün burç ve evi beceriksiz olduğumuz, karşı koyduğumuz, korktuğumuz ama dengeye ve gelişime ulaşmak adına girmek zorunda olduğumuz kapıdır. Buradaki burç geliştirmemiz gereken nitelikleri; ev ise gereken meydan okumaların yapacağı alanı gösterir.
Toparlayacak olursak Güney Düğümü geçmiş yaşamda kim olduğumuzu, önceki yaşamımızdan getirdiğimiz armağanları; Kuzey Düğümü ise bu dünyaya öğrenmek adına geldiğimiz dersleri, bu yüzden de kısmetimizin geleceği hedefi, mutluluk anahtarımızı göstermektedir.
|