722 EĞİTİMLERİ

Temel Maji   |   Manyetik Maji

Pozitif Enerji

SİTEYE ÜYE OLUN
ÜYE GİRİŞİ



Ana Tanrıça KİBELE

12 - İnancın Bozulması

<< Önceki Bölüm      |      Sonraki Bölüm >>


İlk bölümden okumaya başlayın      |      Tüm bölümler

Araştırma ve yazı:

Bu bölüme dek size eldeki bilgilerle Kibele'yi tanıtmaya çalıştım… ancak çabamda ne kadar başarılı oldum? Onu size tam olarak ne ölçüde tanıtabildim? Orası belli değil!

Hayır; bir hata yaptığımı düşünmüyorum yazımda. Eğer onun gerçeklerini yansıtamadıysam bunun suçu benim değil, onun hakkındaki genel bilgilerin kuşkulu olması. Anlatılanlar bütünü ile yanlış değil tabidir ki… ancak araya sokulmuş hayli ataerkil bilgi de bulunduğunu biliyorum; çünkü hem Frigya yazısı, tıpkı Lidya yazısı çözülememiştir, hem de onun mitlerinin orijinali ele geçmemiştir. Onu tanıdığımız tüm mitler Yunanlı yazarlarca kaleme alınmış versiyonlardır.

Wikipedia - Cybele
Kybele'nin Frig kültünün orijinal karakterini ve doğasını kanıtlayacak hiçbir çağdaş metin veya mit günümüze ulaşamamıştır.

Aslında onun hakkındaki bilgileri Yunan mitograflardan ve yazarlardan bile değil; onlardan daha sonraki tarihlerde yaşamış olan Romalı mitograf ve yazarlardan öğrenmekteyiz. Öncelleri ve Ardılları adlı bölümde söz ettiğim gibi Kibele, Roma'ya sonradan götürülmüştür ve gerçekleri Romalıların kendi kültürlerine uyarlanmıştır. Uygulanan uyarlama özgün yapıya ne ölçüde paraleldir? Bence yarı-yarıya…

Wikipedia - Cybele
Romalı mitograflar onu bir Truva tanrıçası ve dolayısıyla Truva prensi Aeneas aracılığıyla Roma halkının atalarından kalma bir tanrıça olarak yeniden icat ettiler. (..) Zamanla, Frig kültleri ve ikonografisi, başta Yunan ve daha sonra Romalı olmak üzere yabancı inananların etkisi ve yorumlarıyla yeniden düzenlendi.

Bu bölümde Kibele hakkında gerçeği yansıtmayan üç niteliğin gerçek biçimlerinden söz etmek istiyorum.

1 - Kibele vahşi hayatın/doğanın tanrıçası DEĞİLDİR.
2 - Kibele aslanların tanrıçasıdır DEĞİLDİR.
3 - Kibele rahipleri penislerini kesmek (tanrıçaya adamak) zorunda DEĞİLLERDİR.


1 - Kibele vahşi hayatın/doğanın tanrıçası DEĞİLDİR!

Kibele KESİNLİKLE "vahşi bir tanrıça" değildir; vahşi olan hiçbir şeyi de yönetmez. Aryanlar (Grek ve Romalılar) pagan olarak tanınsalar da, Hıristiyan ve Yahudi olmayan, politeist temelli her inanç pagan değildir. Aslında iki tür paganizm vardır. Bunlardan biri günümüzde tanıtılan tiptir. Bu paganizmdeki pek çok "doğru" aslında erkek egemen baskı altındaki kültürlerin ürünüdür. Doğrudur, bu tür erkek egemen düşünceye başkaldırıdır; ama çıkış noktası hala da erkek egemen düşüncedir.

Söz ettiğim aryan kökenli batılı paganizmin yaygın ataerkiden tek farkı, Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi ataerkinin zirve yaptığı iki dini reddetmesidir; diğer pek çok görüşü ise ataerkildir.

Anaerkil paganizmde ise paganizm bir din, bir inanç modeli değil; doğaseverlik ve doğanın dediklerine/yapısına saygı temelindeki bir hayat görüşüdür. Kapsamda söz edilen sevgi ve saygıyı benimseyen herkese (Yahudi ve Hıristiyan olsalar bile) yer vardır.

Antik pagan olarak nitelenen mitograf ve yazarlar ise çok tanrıya inandıkları halde ataerkildirler; farklı bir söyleyişle erkeklerin var ettiği kültürdedirler. Bu nedenle insanın özgün (baskılardan arınmış) doğasını deli ve çılgın olarak nitelemişler; Tanrıça ve inancını barbar, yaban, ilkel şekilde yorumlamışlardır. Oysa Kibele kesinlikle uyarlığı destekleyen ve yöneten bir tanrıçadır. Kimi betimlemelerinde başında görülen yüksek bir kule şeklinde başlık Mater Turrita adı altında bu yanını nitelemektedir.

Ancak -anlaşılması güç olsa da- o hala da -vahşi demeyeyim- "gelenekselden farklıdır"… çünkü -alışık olunmayan, görülmedik şekilde- özgündür. O, insanoğlunun en baskılanmamış, en doğal "kendi" halini yönetir. Bu hal ise ne delidir, ne çılgındır, ne de vahşidir.

Bu durumu Wikipedi çok güzel tanımlamıştır.

Wikipedia - Cybele
(..) Anadolu'nun dağlık yapısının vahşi görünümü yüzünden Kibele "doğanın engellenmemiş özgün hali" şeklinde karakterize edilmiştir. Oysa o doğayı yönetse de, doğada bulunan gizli vahşeti dengeleme veya yumuşatmayı; ayrıca bu vahşetin yerleşik düzene ve uygar bir hayata yönelik potansiyel tehditlerini kontrol altına almayı da hedefler.

Sözün özü, o her ne kadar orgiastik dansın, ekstazinin tanrıçası olsa da, hiçbir zaman günümüzde ve geçmişte anlaşıldığı şekilde vahşi ve hatta kuralsız değildir.


2 - Kibele aslanların tanrıçası DEĞİLDİR.

Kibele'nin Roma heykellerinde iki yanında iki erkek aslan vardır ve/veya iki erkek aslanın çektiği bir arabada betimlenir.

Theoi.org - Cybele
Aslan, tanrıların annesi için kutsaldı, çünkü o yeryüzünün tanrısıydı ve aslan yeryüzündeki tüm hayvanların en güçlüsü ve en önemlisiydi, buna ek olarak tanrıçanın yaşadığı ülkelerde aslanların bol olduğuna inanılıyordu.

(Kibele ve aslanlar arasındaki bağ Ovidius - Metamorfozlar, X.682'de dolaylı olarak yer alır.)

Öncelikle Kibele inancının çıkış noktası (merkezi) olan Anadolu'da aslan yoktur.

Ayrıca Kibele ve aslan ilişkisi Kibele'nın Roma'ya götürülmesi ile başlamıştır ve gerisinde Romalıların aslan hayranlığı bulunmaktadır. Roma'da pek çok doğal yaşamından koparılmış, esir aslan vardır ve bunlar kimi zaman arenalarda insanların üzerine salınmaktadır.

Romalıların aslan hayranlığı gerisinde ise aslanı ormanların kralı olarak, ya da en güçlü hayvan olarak görmeleridir.

Oysa bu inanç doğru değildir. (Bkz. recklesstravelers.com The Real King Of The Jungle The Leopard)

Africa Archives
Afrika Geleneğine ve folkloruna göre Aslan ormanların kralı değildir ve hiçbir zaman da bu kimlikte görülmemiştir. Bu sadece batının bir yanılgısıdır. Aslanlar yağmur ormanlarında veya balta girmemiş ormanlarda değil Savana'da yaşar. Leopar çok daha saygı görür; çünkü daha küçük olmasına rağmen çok daha zekidir.

Kaplanlar genellikle aslanlardan daha büyük ve ağırdır. Tamamen yetişkin bir erkek kaplan, boyut avantajından dolayı genellikle aslandan daha güçlüdür. Kaplanın adale yoğunluğu aslana göre ortalama %60 fazladır. Büyük kediler adlı hayvan grubunun en iri ve güçlü hayvanı kaplandır, aslan ikincidir.

Aslanlar erkekegemen kültürde yüceltilirler. Bütünü ile anaerkil iki tanrı (erkek tanrı) olan Dionysos ve Shiva'nın ikisi da kaplan ve leopar ile kendilerini özdeşleştirirler… aslanla değil.

Dahası; Kibele'nin birlikte betimlendiği aslanlar erkektir. Oysa aslan sürülerinde lider dişidir. Erkek aslanlar yaşlanınca dişiler tarafından gruptan atılırlar. Avlanan dişidir; çünkü erkekten hem daha çeviktir, hem de daha hızlı koşar. Dişiler arasında benzersiz bir dayanışma vardır. Aslan yavrularını tüm dişiler ortak emzirir, korur ve büyütürler. Eş deyişle aslan adlı canlı türü en güçlü hayvan olduğu için ona ormanların liderliği verilmişse, ormanların lideri "orman kralı aslan" değil, "orman kraliçesi aslan"dır. Romalılar bunu anlayamamışlardır.

Dişi aslan gerçekten ormanın kraliçesi gibidir. Gir Forest adlı Ulusal Parkta yalnızca dişi aslanlar tarafından yönetilen bazı bölgeler vardır. Onlara Hindistan'da “Kraliçelerin annesi” manasında RAJMATA denmektedir.

Anaerkil ezoterizmde Aslan burcu da gösterişli, egemen, şaşaalı ve lider bir burç olarak görülmez. Bunun nedeni Ağustos ayını yönetmesidir. Ağustos ayı, doğanın en "dumura uğradığı" aydır. Kara kış denen süreçte bile yağan yağmurlar ve kar doğa için yararlıdır. Ağustos ayı, Sirius takım yıldızı ile ilgilidir. Anaerkide kutsal sayılan köpeklerin en acı çektiği aydır Ağustos. Bu yüzden bu sürece Dog Days denir. Söz konusu gerçekler de ataerkide ters çevrilmiştir.


3 - Kibele rahipleri penislerini kesmek (tanrıçaya adamak) zorunda DEĞİLLERDİR.

Şaşkınlık verici olsa da Roma'da Kibele papazları kendi kendilerini hadım ermiş erkeklerdi!

The Strange Journey of a Blood-Soaked Mother Goddess - /worldhistory.medium.com
Vahşi doğanın annesi olduğu için ona tapanlar onu sık sık aslanlarla tasvir ediyor ve onu coşkuyla kutluyorlardı. Talepkardı; rahipleri kendilerini ona adadıklarında kendilerini hadım ediyorlardı ve "Kan Günü"nde çılgınca kendilerinden geçiyor, kendi kollarını kesiyorlardı, kendilerini kırbaçlıyorlardı ve kanlarını her yere sıçratacak şekilde kendi etraflarında dönüyorlardı.

Kibele (daha doğrusu Kibele olarak tapılan diopetes - gök taşı) Roma'ya getirildikten sonra sadece vahşi değil, kanlı bir tanrıçaya da dönüştürüldü. Örneğin Roma'da Tourabolium adında Kibele'ye dana kurbanı da vardı. Kesilen hayvanın ızgaralar altında toplanan kanları üste başa sürülürdü.

Oysa Frigya'da Kibele "Hayvanların Ecesi" adı altında tapılırdı, hayvan kurbanı olmadığı gibi, Kibele tüm hayvanların koruyucusu olarak saygı görürdü.

Roma inancındaki "kanlılık" hayvan kurbanını da geçti; Roma sürecinde onun için bir hafta boyunca tapılan bir kutsal bayram yaratıldı. Bu bayramın son günü Frigya mitlerinde Kibele'nin Zeus tarafından öldürülen, ama sonra bir şekilde yaşaması için çam ağacına döndürülen sevgilisi Attis'i sembolize eden bir kütük önce gömülmekte, sonra (tam astronomik olarak baharın geldiği günde, yani 21 Mart'ta yeniden çıkarılmakta ve bayram son kutlamalarına erişmekteydi. Hıristiyanlıkta 31 Aralık gibi hiçbir astronomik değeri olmayan güne atanan yıl başında çam süsleme geleneğinin gerisinde bu Roma bayramı vardır.

Bayram sürecinde ayrıca Dies Sangius, yani "Kanlı Günler" adlı bir gün de vardı ve bu gün Kibele papazları cinsel organlarını kökünden keserler, sonra kadın kılığında yaşamaya başlarlardı.

Wikipedia - Galli
York'taki Hungate'te dördüncü yüzyıldan kalma bir mezarlık kazıldı ve burada cenazelerden birinin potansiyel olarak bir Galli üyesine ait olduğu belirlendi. Bu, kemiklerin erkeğe ait olduğu belirlenmesine rağmen kişinin, kadınlarla güçlü bir şekilde ilişkilendirilen bir malzeme olan jet bileziklerle gömüldüğüne dair kanıtlara dayanıyor. Bu yönler aynı zamanda Catterick'teki Galli cenazesi ile de aynıdır.

Romalılar bu yorumu Kibele'nin mitinde yer alan Attis'in hadım edilmesinden yarattıkları bellidir. Oysa özgün mitte verilmeye çalışan mesaj çok farklı; dahası, evrenin yapılışı ile ilgilidir: Attis, Baba Tanrı'dır. Birbirinden çok farklı coğrafyalarda ortaya çıkan nice antik inançta bir Ana Tanrıça ve bir de Baba Tanrı vardır. Bu yapının anlamı yaratıcının bir çeşit bütünlük içinde olduğunu vurgulamaktır. (Söz konusu gerçek Müslümanlıkta, yaratıcıda farklı bir tamlığın olduğu bilgisini veren Allah kimliği ile ifade edilir.) Ancak Baba Tanrının penisi onların mutlu bütünlüğüne göz diken bir asi alt tanrı tarafından açılan savaş ve bu alt tanrının galip gelerek evreni kolay hükmetmek adına ikiye böldüğü kozmik savaşta kesilir. Yunan mitolojisinin ilk yaratıcısı (liderliği Zeus ve kardeşlerine kaptıran) Ouranos, Hinduizmin yaratıcı tanrısı Shiva ve Mısır dininin Baş tanrısı Osiris buna örnektir; bu üç tanrının da penisi -bir anlamda şeytan tarafından- kesilmiş; üretkenlikleri sınırlanmıştır. Ancak tüm mitlerde tanrıça devreye girer ve -tıpkı Attis'in çam ağacına çevrilmesi benzeri- bir şekilde Baba Tanrıyı kurtarır. Kibele inancının baba tanrısı olan Attis'in penisinin kesilmesinin içerdiği anlam/mesaj budur. Ancak bu önemli mesaj Romalılar elinde inancın transseksüel erkeklerin dini haline gelmesine ve kanlı bir görünüm almasına neden olmuştur.

Oysa bu yaklaşım Kibele'nın ona "Ana" tanrıça lakabını kazandıran ve bir anneninkine benzeyen karşılıksız vericiliği, şefkati, özverisi benzeri yapıya bütünü ile terstir. Büyük olasılıkla ilk olarak Yunanlılar tarafından uydurulmuş, sonra Romalılarca hoşa gittiği için inanca eklenmiştir.

Wikipedia - Galli
Galli'lere dair hayatta kalan en eski referans, daha önceki materyallerin İS 10. yüzyıldan kalma bir derlemesi olan Yunan Antolojisinden gelir; burada birkaç epigram, onların hadım edilmiş durumlarından bahseder.

Tüm bu "yeniden yapılandırma"ya rağmen Kibele ne Yunan, ne de Roma mitolojinde panteona alınmamış, has tanrılardan sayılmamış; kucaklayıcı, şefkatli, insanları özgün halleini yaşamalarını (ve böylece gerçek mutluluğa erişmelerini) yöneten bir tanrıça olarak görülmemiş, daima " aslanların çektiği bir araba ile vahşi müzik, şarap ve düzensiz, kendinden geçmiş bir taraftar eşliğinde gelen, esasen yabancı, egzotik bir gizem tanrıçası" olarak kalmıştır. (Wikipedia - Cybele)

<< Önceki Bölüm      |      Sonraki Bölüm >>




ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -