PEBH
10 - Kuantum dalga fonksiyonu ve meditasyon yapma tekniği
<< Önceki Bölüm
|
Sonraki Bölüm >>
İlk bölümden okumaya başlayın
|
Tüm bölümler
Araştırma ve yazı: |
|
(Editörün notu: Okuyacağınız yanıt pseudo-science ve okültizm temellidir.)
722 sisteminde meditasyon "Kuantum dalga fonksiyonu"na geçiştir.
Konuyu açalım.
Kuantum mekaniğinin ortaya çıkarttığı üzere makrokozmosu (yani madde evrenini) var eden katman atomaltı (atomdan küçük nesnelerin bulunduğu) evrendir. Bu evrende madde yoktur, her şey dağılmış (bulaşık smeared) haldedir. Burada parçacıklar kurgu bilim filmlerindeki gibi birden ortaya çıkar, sonra yok olur, birbiri ile birleşir, ayrılır -ve dikkat edin- AYNI ANDA FARKLI YERLERDE OLABİLİRLER. Söz ettiğim yapıya dalga fonksiyonu denir. (Aslında dalga fonksiyonu bilim ortamında parçacığın nerede olduğunun formülüdür, ama pek çok yerde bu yapıyı ifade etmek için de kullanılır.) Madde ise "ölçüm yapıldığında" (buna kabaca "bakıldığında" diyelim) dalga fonksiyonunun "çökmesi" ile meydana gelmektedir. Çökme parçacık haline gelme, yani maddeleşmedir.
İnancımıza göre mutluluk dolu öncel evrenin bir saldırı ile bir parçacının bölünmesi dalga fonksiyonunun genel anlamda (büyük çaplı şekilde, topyekun) çökmesi ve evrenin ilk halini meydana getirmesidir. Bu demektir ki maddeleşmek, mutluluktan, özgün ülkeden/yapıdan uzak kalmak, bir anlamda tutsaklıktır. (Yogadaki adaleleri ve eklemleri esnetme, bu tutsaklıktan olabildiğince kurtulma amacını taşımaktadır. Kişisel görüşüme göre yoga sözcüğünün kelime anlamının "boyunduruk" olması bu gerçeğe gönderme yapmaktadır.) Dalga fonksiyonuna geçebilmek ise öncel evrenle (bütünü ile pozitif, inanç varsa Cennet) yakınlaşma anlamındadır.
Meditasyonun amacı ve hayrı bu gerçekler nedeniyledir.
(Pozitif Enerji Eğitimi, "Karşı koyma teknikleri" bölümü "4.6 - Dalga Fonksiyonu" adlı derste PE envokasyonu için beyni boş tutmanın ötesinde bedenen dağılma çalışması verilmektedir.)
722 Pozitif Enerji Eğitimi I. Dönem, "Evren Yaratmak" bölümü >> 8.5 - Dalga Fonksiyonu
Kuantum dalga fonksiyonu atom altı parçacıkların "olasılıkların" birbirine bulaştığı (bir anlamda “akar”) biçimde olmasıdır. Atom üstü dünyada görülmeyen bu durum bir su dalgasına benzetilmiştir. Bir dalga fonksiyonu dalga gibi akarak "her yerdedir". Bir dalga fonksiyonu “dağınık/akar/her yerde olur” şekilde hareket eder. 722ye göre dalga fonksiyonu evrenin bölünmemiş (madde ötesi) halidir. Egzersizde var edilmeye çalışılan dağılma, öncel evren ile kontak manasındadır.
Meditasyon tekniğine geçelim: Sukhasana pozunu alın. (Lütfen 9 - Sukhasana Pozunun Uygulanışı (Spor/yoga sevmeyenler için de! adlı bölümü okuyun.)
Meditasyona yüz ifadenizi yok ederek başlayın. Yüz adalelerinizi -kaşları kaldırıp indirerek, yanaklarınızı kasıp serbest bırakarak, çenenizi ağzınız açıp kapatarak- gevşetin. Çehrenizdeki bütün anlamları silin; yüzünüz ifadesiz olsun.
Yogada mantralar önerilir. OM sözcüğünün söylenmesi istenir. 722 Sisteminde mantralar yoktur. Om sözcüğü gerçek yoganın yaratıcısı Şiva'ya değil, Brahman dinine aittir.
İllaki farklı bir kültürden (inançtan) alıntı yapmak isterseniz bize çok daha yakın bir kültür ve dinden yardım alabilir, Allah'ın adlarından birini (örneğin "açan, genişleten" manasındaki "ya Basit"i) tekrarlayabilirsiniz. Bu isimde, isim bir tanrı adı olduğu için (ya da tanrı adı olduğuna inanılarak yüzyıllardır zikredildiği için) majikal ve/veya mistik vibrasyonlar bulunur.
Bedeninizi evrene dağıtın… bir anlamda yok olun… ama yok olan bilinciniz değil, sadece bedeniniz olsun. Ağırlıksız, şekilsiz, formsuz bir siz yaratın. Çekimsiz bir ortamda uçun. Nihayetsiz bir denize karışın. Pek çok yaratılış mitinde ve Tevrat Yaratılış bölümünde "Engin deniz" olarak ifade edilen yerde, yaratılış öncesi evrende (722ye göre Cennet'de) olduğunuzu imajine edin.
Ancak bilirim ki beyni boş tutmak ve söylediklerimi ifa edebilmek pek çok kişi için kolay değildir. Hatta "evrene dağılma" sözcüğünün ne anlama geldiği bile mistisizm, psişizim, ezoterizm, okültizm benzeri konulara uzak kişilerce kavranamayacak olabilir. Bu zorlukları ortadan kaldırmak için tespih çekmek denenebilir.
Elinize kolay çekilen (boncukları çok küçük olmayan) bir tespih alın. Hanımlar, bu iş için inci kolyelerini kullanabilirler. (Beyler de hanımlarının ya da hanım arkadaşlarının inci kolyesinden yardım alabilirler. ) Boncuklar arasında boşluk olmaması küçük bir sorundur. Gevşedikten sonra aklınızı tespihe verin, sadece parmaklarınızın boncukları çekme eylemini düşünün. Boncukların birbirine çarparak çıkarttığı sesi duymaya çalışın. Önemli olan beyninizin gereksiz düşüncelerden uzak olmasıdır.
Bu denemede de başarısız olursanız sevdiğiniz bir müziği açın ve parçanın sözlerini tekrarlayın (beyninizden şarkıyı söyleyin, şarkıya odaklanın).
On-on beş saniye bu durumda kalmanız bile -dağılma çalışmasında başarılı olamayanlar için- kolay bir meditasyondur.
Yaratıcı olun. Kurallara yapışıp kalmayın. Yarar görmek umudu ile size yabancı (sempatik/çekici gelmeyen) şeylere bağlanmayın. Siz ve bedeniniz/bilinciniz… aranıza kimse girmemelidir. Farklı bilgileri alın ve ÖZÜNÜZE perkitin. Danışacağınız en önemli üst otorite bedeninizdir. Rahat ettiğiniz şey doğru, canınızı sıkan ise yanlıştır.
[Zorlu yoga asanlarını uygulamak benzeri konularda ilerleme özlemi ve bunun için bedeni zorlamak yanlış bir iş değildir. Bu süreç de -eğer istek varsa- çok da heyecan yaratıcı ve eğlenceli bir süreçtir, yanlış anlaşılmak istemem. Ancak okumakta olduğunuz dizi yazının ana fikri rahatlama ve gevşeme; hedef kitlesi spor ve yogaya uzak kişilerdir.
]
<< Önceki Bölüm
|
Sonraki Bölüm >>
İlk bölümden okumaya başlayın
|
Tüm bölümler
|