PEBH
5 - Gizemli Pashupati Mühürü
<< Önceki Bölüm
|
Sonraki Bölüm >>
İlk bölümden okumaya başlayın
|
Tüm bölümler
Araştırma ve yazı: |
|
Mohenjo Daro kültürüne ait bulguların ele geçtiği kazılarda ortaya çıkarılan bir mühür, Pashupati mührü, gerek Şiva'nın kimliği, gerekse yoganın ilk yaratıcısının kim olduğu konularında arkeolog ve araştırmacılar arasında uzun yıllardır süregelen tartışmalara neden olmakta; dahası, mühür ile farklı bir cinsellik ve bereket tanrısı olan Cernunnos ile arasında bağlantı kurulmaktadır.
Önce mühürle başlayalım.
Mühür benzer şekilde iki adettir ve biri Delhi'de, diğeri İslamabad'dadır. Delhi'de olan mühürde hayvan imajları bulunsa da, İslamabad'dakinde hayvanlar gösterilmemiştir.
Soldaki Delphi mührü; sağdaki İslamabad mührüdür.
Popüler mühür olan Delhi mühründe başında boynuzlar, boynunda kolyeler, çevresinde hayvanlar olan tamamen çıplak ve cinsel organı ithyphallic (ithys dik/düz; phallos, penis) bir tanrı görülmektedir.
Bu tanrı, Şiva'nın betimlemelerine benzetilir, "proto-Shiva" olarak kabul edilir, mühre "Pashupati mührü" ismi verilir. Pashupati, Şiva'nın "Hayvanların Efendisi" (kralı/tanrısı) manasına gelen adlarındandır.
Mührün en önemli yanı ise mühürdeki tanrının kimilerine göre ünlü ve kolay bir meditasyon harketi olan Sukhasana (kimilerine göre Baddha Konasana , kimilerine göre ise uygulanması çok zor olan Mulabandhasana) pozunda olmasıdır.
Mührün tarihi İÖ 2350-2000 arası olarak tahmin edilmektedir; söz konusu tarih, 2.2 - Doğuşu ve Bilinmeyen Gerçekleri (Ataerkinin, anaerkiye ilk galibiyeti!) adlı bölümde söz ettiğim gibi, yogayı bir sistem olarak sunan ve kast sisteminin yaratıcısı olan Vedizmden çok öncesine dayalıdır.
Bu mühürdeki tanrının Şiva olmadığı hakkında pek çok teori vardır ve bu konuda uzmanlar arasında on yıllardır ciddi bir tartışma sürmektedir. Aslında Şiva kimliğinin kökeninin (onu "yıkıcı" olarak etiketleyenin) Vedik kültür olduğu hatırlanırsa, bazı sonuçlara varılabilir.
Mühürdeki tanrının Şiva olduğunu öne süren Hindistan Arkeolojik Araştırmaları Genel Müdürü olan ve İndus Vadisi kazılarına liderlik eden John Marshall'dır. Ancak onun genelde yaygın olarak uzun süre kabul gören yorumundan farklı yorumlar yapan uzmanlar da vardır.
Bu yorumlardan biri Pashupati mühründeki kimliğin bir tanrı değil, tanrıça olduğu hakkındadır! Herbert Sullivan, dik fallus olduğu düşünülen kabartmanın aslında bir bel bandının sarkan ucunu temsil ettiği gerekçesiyle figürü bir kadın tanrıça olarak yorumlamıştır. Bu özellik pek çok pişmiş toprak kadın heykelciğinde bulunan bir özelliktir. Pişmiş topraklarda erkekler her zaman çıplaktır. Ayrıca Pashupati mührüne takılan takılar erkek terakotalarından ziyade dişi terakotaların karakteristiğidir.
Mührün Delhi'de olan mühürdeki tanrı, Shiva'nın tantrik bir formu olan Lakulish'in daha sonraki görüntüleri gibi itifalliktir (dik penislidir), İslamabad mührü ise vajinayı çağrıştıran aşağı bakan bir üçgeni göstermektedir!
Kimdir mühürdeki tanrı? Ya da şöyle soralım: O bir tanrı mıdır; tanrıça mıdır… yoksa Şiva gibi androjen (iki cinsin karışımı) bir tanrı mıdır?
Mührün bir diğer çarpıcı özelliği onun 1891 de, Danimarka, Gundestrup'un ufak bir köyüne yakın bir yerde kömür işçileri tarafından bulunan ve Danimarka Ulusal Müzesi'nde sergilenmekte olan 69 cm x 42 cm boyutlarında, 9 kilo ağırlığındaki ve üzerinde kabartma figürlerle dolu plakalardan yapılı saf gümüş kazandaki bir tanrıya benzerliğidir. Kazana biçilen tarih İÖ 200'dür.
Kazan Danimarka'da bulunsa da, kökeninin Galya ve/veya Trakya olduğu sanılmaktadır. Dahası; semboller Yakın Doğu inançları ile ilgilidir.
Kazanın dışında ve içinde farklı mizansenleri gösteren toplam 13 plaka vardır. Bizi ilgilendiren ise kazanın iç kısmındaki (interior A'daki) bir plakadır. Bu plakanın ortasında etrafı geyik, kaplan gibi hayvanlarla çevrili boynuzlu bir tanrı vardır. Bir elinde -bir çeşit antik kolye olan- "tork", diğer elinde ise boynuzlu bir yılan tutmaktadır. Bu tanrının da, kazandaki diğer tanrılar gibi adı ve miti (hikayesi) çözülememiştir.
Bu kazandaki tanrının en önemli yanı ise tıpkı Pashupati mühründeki gibi bir pozda oturuyor olmasıdır.
Bu yüzden onun İndüs vadisinde ele geçen Şiva'nın "Hayvanların Tanrısı" kimliğine gönderme yapılarak Pashupati adı verilen tanrı olduğu konusunda hayli varsayım ortaya atılmaktadır.
Bu teorilere karşın, genel görüş, tanrının Cernunnos olduğu yönündedir.
Cernunnos, bir Kelt tanrısıdır; genelde İngiltere'de, daha çok Galya'da tapılmıştır. Doğa, hayvanlar (özellikle köpekler, geyikleri yılanlar, boğalar), bitkiler ve doğurganlık tanrısıdır. Modern paganizmde doğa tanrısı olarak popülerdir. Bu durumun nedeni -bana sorarsanız- daha önceleri Hıristiyanlık kilisesinin onu anti-Christ olarak ilan etmesidir.
En eski tasvirleri ise kelt işgali altında olan kuzey İtalya'daki Val Camonica'da bulunmuş ve İÖ 400 olarak tarihlenmiştir. Cernunnos, burada da bağdaş kurmuş pozdadır. Bu demektir ki sukhasana pozu, sadece yoga pozu değil, anti-İsa'nın da pozudur.
Gundestrup kazanındaki tanrının önemli bir özelliği ise bir elinde tork adlı kolyeyi taşıması, üstelik boynunda da tork olmasıdır. Tork, tek parça halinde veya bükülmüş tellerden yapılmış, metalden ve sert bir boyun halkasıdır. Bu kolye boyunca kalıcı olması amaçlı tasarlanmıştır. Bir kere takılınca çıkması zordur.
Şimdi yazıdaki önemli noktaları şıklar halinde görelim:
-
Yoganın adının (yani yoga kelimesinin) manası "boyunduruk"tur.
-
Figür, Pashupati mühründeki gibi Sukhasana pozundadır.
-
Bazı bilim adamları Pashupati'nin Şiva değil, adı bilinmeyen bir tanrıça olduğunu öne sürmüşlerdir.
-
Tork, İÖ 3. yüzyıla dek genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir kutsal sayılan kolyedir.
-
Bu iki figürdeki iki tanrının ikisi de boynuzludur; oysa Şiva boynuzlu bir tanrı değildir.
<< Önceki Bölüm
|
Sonraki Bölüm >>
İlk bölümden okumaya başlayın
|
Tüm bölümler
|