722 EĞİTİMLERİ

Temel Maji   |   Manyetik Maji

Pozitif Enerji

SİTEYE ÜYE OLUN
ÜYE GİRİŞİ



PEBH

7 - Sukhasana (Sevinç, zevk, mutluluk, rahatlık pozu)



<< Önceki Bölüm      |      Sonraki Bölüm >>

İlk bölümden okumaya başlayın      |      Tüm bölümler

Araştırma ve yazı:

Yoga görsellerinde en fazla izlediğimiz kişi, yere bağdaş kurmuş ve meditasyon yapmakta olan biridir. Pek çoğumuzun bildiği gibi yogada meditasyon genelde bağdaş kurmuş şekilde yapılır. Ancak yaygın olarak bilinmeyen bu "bağdaş kurmuş" pozun -siddahasana, muktasana, mulabhadrasana, padmasana benzeri- birbirinden farklı ve zorluk seviyeleri değişik formları, varyasyonları olduğudur.

Bu bölümde yoga asanalarına (pozlarına) bağdaş kurmuş pozların en kolayı olan sukhasana ile başlamaktayız.

Pozun sanskritçe açılımı sukha-asana şeklindedir. Sukha; "sevinç", "zevk", "mutluluk", "rahatlık" anlamına gelir. Asana ise "poz, duruş" ya da "pozisyon" manasındadır. Bu isim bize bu pozun rahat bir duruş olduğunu anlatmaktadır.

Rahatlık, meditasyonda tabidir ki çok önemlidir. Beden rahatsızken, beyinsel rahatlama var etmek olanaksızdır. Bu pozun meditasyon pozu olmasının nedenini Hint sosyo-kültüründe yere bağdaş kurup oturmanın en normal oturma şekli olmasına bağlanır. "Hindistan'da gündelik hayatta yüzyıllar boyunca bu şekilde oturulduğu için, bu poz en kolay ve olağan bir pozdur; bu yüzden meditasyonda kullanılır" şeklinde düşünülür. Oysa bana sorarsanız bu düşünce tamamen yanlıştır. Bence tanrılar insanı yaratırken "Öyle bir beden yaratalım ki, belli bir şekle girince rahatlasın, derdini/kederini unutsun, dinlensin, olumsuzluğu beyninden de bedeninden de atsın" demişler ve insan bedenini öyle yaratmışlardır. Söz konusu poz ise sukhasanadır.

Tabidir ki şaka yapıyorum.

İşin doğrusu şudur: Sukhasana diye bir astral kalıp vardır, tanrısaldır. Tanrılar mutluluk ve güzelliklerini bu kalıba borçlulardır. Vişnu insanı yaratırken Şiva -her zamanki gibi Brahma ve Vişnu'nun herzevekilliklerini gidermek amacı ile bir kez daha- devreye girmiş ve insan bedeninin sukhasana adlı tanrısal kalıba girebileceği biçimde/yapıda var olmasını sağlamıştır.

Tamam; bu da şaka... Ama sanırım pozun önemini size biraz olsun hissettirdim. Sukhasana insanlara hem fizyolojik, hem psikolojik -sadece rahatlama değil- sağlık da verebilecek bir duruştur.

Oysa bu poz batılılar ve biz yarı batılılara -yere oturma alışkanlığımız yok edildiği için- can yakıcı gelebilir. Söz konusu oturuş, pek çoğumuz için rahatlığı geçin, acı çekmeden uygulanabilir bile değildir. Ancak beden (tıpkı beyin gibi) tahmin edilemeyecek kadar esnektir. Suhkhasana yapamamasının nedeni bu duruşun onun için yeni ve alışılmadık olması değil, bildiğini unutmuş olmasıdır. Orijinale dönmek ise daima acayip hallere girmekten kolaydır. Estektik ameliyat olanlar bilir; burun ameliyatından sonra burun eski haline yıllar içinde biraz olsun kayar. Doktorlar hastalarına bu durumun nedeninin "doku hafızası" olduğunu açıklarlar. Söz ettiğim gerçekten yola çıkarak suhkasandan korkmamanızı, bedeninizin bu poza kolayca geri döneceğini rahatça söyleyebilirim.

Kendinizi seviyorsanız, yogaya veya jimnastiğe meraklı olmasanız bile (ki bu bir ayıp değil, seçim/zevktir) sukhasana ile ilgili bölümleri okumanızı, pozu özel hayatınıza alarak uygulamanızı, azdan (günde bir dakikadan) başlayarak yerde bağdaş kurmuş olarak oturmaya başlamanızı altını çift defa çizerek öneriyorum.

Uygulamaya geçmeden (ya da geçmek için) nedensellikler istiyorsanız, bir sonraki bölümde…

<< Önceki Bölüm      |      Sonraki Bölüm >>

İlk bölümden okumaya başlayın      |      Tüm bölümler




ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -